26 Mart 2014 Çarşamba

DÖRT HALİFE DÖNEMİ

HULAFA-İ RAŞİDİN 
(632 – 661) 
 Hz. Muhammed’in vefatından sonra, devlet başkanlığına sırasıyla Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali getirildiler. Bu döneme” Dört halife “ ya da “ Hulafa-i Raşidin”  ya da, halifeler seçimle getirildikleri için “ Cumhuriyet Devri “ denilir.

HZ. EBUBEKİR DÖNEMİ  ( 632 – 634 )
· Suriye Seferi: Usame Bin Zeyd komutasında  bir orduyu Suriye ‘ ye göndermiş, bu yöredeki kabileler egemenlik altına alınmıştır. Böylece Hz. Muhammed’in ölümünden sonra da İslamiyet’in gücünü devam ettirdiği kanıtlanmıştır.
·  Ayaklanmalar ve Yalancı Peygamberler:  Hz. Muhammed’in ölümünden sonra Arabistan‘da, İslamiyet’in tam yerleşememesi, halkın zekât vermek istemeyişi, kabile yaşamını sürdürmek ve devlet otoritesi altına girmek istememek nedenlerinden dolayı ayaklanmalar olmuş ve yalancı peygamberler türemişti. Yalancı peygamberler sorununu çözmek amacıyla, Halit Bin Velid komutasında bir ordu Yemen’e gönderilmiş, yalancı peygamberler ortadan kaldırılarak, bir tehlikeden kurtulunmuştur. Ayaklanmalar ve Zekât sorunu çözüme kavuşturulmuştur.
· Kur’an’ ın Kitap Haline Getirilmesi:  Hz. Muhammed döneminde Kur’an ayetleri, hafızlar tarafından ezberleniyor, vahiy kâtipleri tarafından deri, tahta, düz kemik, taşlar üzerine yazılıyordu. Ancak, savaşlarda hafızların ölmesi ve yazılı ayetlerin malzemelerini korumadaki güçlükler nedeniyle, bir kurul oluşturulmuş ve Kur’an kitap haline getirilmiştir.
· Irak Savaşları: Halit Bin Velid komutasındaki ordu, Irak’a gönderilerek, Hire bölgesi ele geçirilmiş, Fırat nehri çevresindeki kabileler İslamiyet' i  kabul etmişlerdir.
· Yermük Savaşı  ( 634 ) : Müslümanların Suriye ve Filistin’e doğru hareket ettiğini öğrenen, Bizans İmparatoru Herakliyus, topladığı ordu ile Suriye’ye doğru hareket etmiş, Yermük Irmağı kenarındaki savaşı, Müslümanlar kazanmışlardır. Müslümanların Bizans’a karşı ilk büyük zaferidir. Suriye kapıları, Müslümanlara açıldı.
Değerlendirme:
· Hz. Ebubekir, Hz. Muhammed’in ölümünden sonra dağılma tehlikesi geçiren İslamiyet’ i toplamış
· Devlet otoritesini yeniden sağlamış
· Kur’an’ı kitap haline getirmiş
·  İslamiyet’in ilk kez Arap yarımadası dışında Suriye, Filistin ve Irak’ta yayılmasını sağlamıştır.
HZ. ÖMER DÖNEMİ  (634-644)
1. Irak, İran ve Horasan’daki Fetihler:
· Köprü Savaşı  (634)  (Sasaniler-Müslüman Araplar): Müslümanların, Kufe yakınlarında Fırat nehri üzerinde bir köprü kurarak, Sasanilere saldırması ile başlayan savaşı Müslümanlar kaybettiler. İlk fetihler sırasındaki en ağır yenilgi olarak kabul edilir. Ancak Sasanilerdeki karışıklıklar üzerine Sasani ordusu çekilmiş, Araplar Fırat’ı geçip, Dicle’ye kadar ilerlemişlerdir.
· Kadisiye Savaşı (636) (Sasaniler–Müslümanlar):  Yapılan bu savaşı Müslümanlar kazanarak, İran’ın iç bölgelerine kadar ilerlediler.  Sasanilerin merkezi Medain ele geçirildi. ( 637 ) 
Sonuçları: Irak ve Batı İran Arapların eline geçti. Irak’ta Basra ve Kufe kentleri kurularak Müslümanlar buralara yerleştirildiler. Yukarı Mezopotamya fethedildi  (639 ).
· Nihavend Savaşı (642) (Sasaniler-Müslümanlar):  Yapılan savaşı, Müslüman Araplar kazanmışlar, İran kentlerini ele geçirmişlerdir. Hz.Ömer’in son zamanlarında İran’ın tamamı fethedilmiştir.
· Horasan’ın Fethi (644): İran’ın doğusunda Merv’ e çekilmiş olan  Sasani Hükümdarı III.Yezdcerd’ in toparlanmasına fırsat vermemek ve bölgeyi fethetmek amacıyla yapılan sefer sonucu Horasan ele geçirilmiş, böylece Ceyhun nehrine kadar sınırlar genişlemiştir.
2.  Bizans Topraklarındaki Fetihler: 
· Suriye’deki Fetihler:  Bu yöndeki fetihlere devam edilerek, Şam, Humus, Harran, Filistin, Halep sınırlar içine alındı. Suriye’nin fethinden sonra Kudüs’e yönelindi.
· Kudüs’ün Fethi:  Kudüs dışında tüm Filistin’i fetheden Müslüman Araplar, Kudüs’e yöneldiler. Kudüs halkının Bizans’tan yardım isteği ile gönderilen Bizans kuvvetleri “ Ecnadeyn “ denilen yerde yenilgiye uğratıldı. ( 636 ).  Bu zaferden sonra, Kudüs kuşatmaya alındı. Kudüs Patriğinin kenti Hz. Ömer’e teslim edeceğini bildirmesi üzerine, Hz. Ömer Kudüs’e gelerek kenti teslim aldı. Böylece Kudüs, savaşılmadan ele geçirildi.
·  Mısır’ın Fethi:  Mısır’ın ekonomik durumunun zenginliği ve Bizans’tan gelebilecek tehlikelere açık olması nedeniyle, bölgenin fethi gerekiyordu. Amr bin As komutasındaki ordu, Mısır’ a yönelerek, Babylon (Babilon) ( 641) ve İskenderiye kentini ( 642 ) ele geçirdi. Kahire yakınlarında ordu kent olarak “ Fustat “ kenti kuruldu.
3.  Devlet Örgütlenmesi:
Devletin geniş bir coğrafi bölgeye yayılması, yönetim-siyasi-ekonomik-askeri alanlarda örgütlenilmeyi zorunlu hale getirmiştir.
·  İlk kez Düzenli ordu kuruldu. Askerlere maaş bağlandı.
·  Suriye ve Filistin’ de ordugahlar oluşturuldu.
·  Orduya ait kayıtların tutulması amacıyla ilk kez ordu divanı oluşturuldu.
·  Devletin önemli sorunlarının görüşüldüğü meclis oluşturuldu.
·  Müslüman olmayanlardan “ Haraç “ vergisi ( Toprak ) alınmaya başladı.
·  İlk kez “ Beytü’l-Mal ( Devlet Hazinesi) oluşturuldu.
·  Ülke yönetim birimlerine ayrıldı.
·  Valiler ve Halife’ye bağlı olarak Kadılar atandı.
·  İlk kez adalet işlerinde kadıların görevlendirilmesiyle, yönetim ve adalet işleri birbirinden ayrıldı.
·  Hicret başlangıç alınarak, Hicri takvim uygulamaya konuldu.
Hz. Ömer, vergisinin azaltılmasını isteyen bir İranlı tarafından, yaralanarak, 644’te öldü.
Değerlendirme:
·  Yaşamı süresince sade bir yaşam sürmüş, adalet ve doğruluktan ayrılmamıştır.
·   İslamiyet’in en parlak dönemlerindendir.
·  Arabistan dışında büyük fetih hareketleri yapılarak, Irak, İran, Horasan, Suriye, Filistin, Mısır ele geçirilmiştir.
·  Devletin yönetim, askeri, adalet, siyasi alanlarında örgütlenmesini gerçekleştirmiştir.
HZ. OSMAN DÖNEMİ  (644–656)
1.  İran’daki Fetihler:  Ceyhun ırmağı ile Hazar nehri arasındaki Toharistan’a ordu gönderilmiş, bölgede geniş bir alan fethedilmiştir.
2.  Kafkasya’da Fetihler:  652 ‘de Kafkasları aşıp, Hazar Hanlığına sefer düzenlenmiş, Belencer tahrip edilmiştir. IX. yy. sonlarına kadar Hazarlarla, Arapların mücadelesi sürmüş, Kafkas dağları iki taraf arasında sınır olmuştur.
3.  Afrika ‘ da Fetihler:  Bizanslılar 645 ‘ te,  İskenderiye’ yi ele geçirdilerse de, kent geri alınmıştır (646 ) Trablus ve Libya alındı.
4.  İlk Deniz Savaşları ve Akdeniz Fetihleri: 
·  Suriye valisi Muaviye tarafından ilk İslam donanması oluşturuldu.
·  Stratejik konumu nedeniyle ilk Kıbrıs’a sefer düzenlenmiş ve Kıbrıs vergiye bağlanmıştır ( 649 ). 653 ‘teki seferle, Müslümanlar Kıbrıs’a yerleşmeye başlamış ve Kıbrıs tehlike olmaktan çıkmıştır.
·   655 ‘ te, Bizans’la ilk deniz savaşı yapılmış, Bizans yenilgiye uğratılmıştır.
·   Girit, Malta ve Rodos adalarına seferler düzenlenmiştir.
5.   Kur’an’ ın Çoğaltılması:  Hz. Osman’ın İslamiyet’e yaptığı en büyük hizmetlerden biridir. Şive farklılıklarından dolayı Kur’ an ayetlerinin farklı okunması üzerine bir kurul oluşturularak, Kur’ an çoğaltıldı. Bir örneği Medine’ de bırakılarak, Mekke, Şam, Kufe, Basra, Mısır’ a gönderilmiş, böylece Kuran’ın günümüze kadar orijinalinin bozulmadan gelmesini sağlamıştır.
6.  Yönetimi: Kendi soyundan olan Emevileri kayırması ve koruması, onları önemli görevlere getirmesi, hoşnutsuzluğa yol açmış, Mısır, Kufe, Basra ve Şam’ da ayaklanmalar çıkmıştır.
7.  Öldürülmesi:  Mısır, Kufe ve Basralılardan oluşan isyancı bir gurup, Medine’ ye gelerek Valilerin değiştirilmesine destek olunmasını, Hz.Ali, Talha ve Zübeyr’den istemişler, ancak destek bulamamışlardır. Bunun üzerine Hz. Osman’ın evini kuşatarak, Halifelikten çekilmesini istemişler, Hz. Osman reddedince öldürülmüştür. İlk kez bir halife isyan sonucu öldürülmüştür. Müslümanlar arasında görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır.
Değerlendirme: Hz. Osman döneminde İran, Kafkasya, Afrika ‘da fetihler sürmüş, ilk donanma oluşturularak, Akdeniz’de stratejik önemi büyük olan Kıbrıs alınmış, Kur’ an çoğaltılarak orijinalliğinin bozulması engellenmiştir. Ancak yönetimdeki zayıflığı, kendi soyunu kayırması ve etkili görevlere getirmesi,  huzursuzluklara ve İslamiyet’te ilk ayrılıkların oluşmaya başlamasına yol açmıştır.
HZ. ALİ DÖNEMİ  ( 656 – 661 )
Hz. Osman' ın öldürülmesiyle, karışıklıklar başladı. Hz. Ali, kendi taraflarının ısrarı üzerine halifeliği kabul etti. Ancak Emevi soyundan gelenler, Hz. Osman ' ın öldürülmesinde, onun da rolü olduğu gerekçesiyle, Hz. Ali'nin halifeliğini tanımadılar.
Hz. Ali, karışıklık ve isyanlara neden olan, Hz. Osman döneminde atanmış valileri görevden aldı.
1.  Cemel Vak'ası ( Deve Olayı ) ( 656 ) : 
·         Hz. Ali ' nin halifeliğini tanımayan, Hz. Muhammed'in eşi Hz. Ayşe ve onun yanında yer alan Talha ve Zübeyr, mücadele etmek ve kuvvet toplamak için Irak'a gittiler. Hz. Ali barışçı girişimlerinden sonuç alamadı. İki taraf , Kufe yakınlarında savaştılar. Savaş'ın en şiddetli bölgesi Hz.Ayşe'nin bindiği " Asker " adlı devenin etrafıydı. Bunun için bu olaya " Deve Olayı " denilmiştir.
·         Savaşta Talha ve Zübeyr öldü. Hz. Ayşe'nin Medine'ye dönmesi sağlandı. Esir alınan Basra' lılar serbest bırakıldılar.
·         Bu olay, Müslümanlar arasındaki ilk büyük savaştır.
·         Hz. Ali bu olaydan sonra Medine'ye dönmemiş, Irak'ın merkezi olan Kufe'ye yerleşmiştir.
2.  Sıffin Savaşı ve Hakem Olayı ( 657 ) : 
·         Emevi soyundan olan Şam valisi Muaviye, Hz. Ali'nin halifeliğini tanımamaktaydı. Mısır valisi Amr-ibn-ül As 'ın da desteğini alarak, Hz. Ali ile Sıffin ovasında karşı karşıya geldi. 
·         Savaş Hz. Ali'nin lehinde gelişirken, Muaviye askerleri mızraklarının ucuna Kur'an ayetlerini taktılar. Bu durumda Hz.Ali taraftarları savaşa devam etmediler. Halifelik anlaşmazlığının, Kur'an hükümleri esas alınarak, iki tarafın seçeceği hakem kurulu tarafından çözülmesi kararlaştırıldı. Ancak,  Muaviye'nin hakemi Amr İbn-Ül-As, Ali’nin hakemi Ebu Musa El-Eş'ari' yi kandırdı. Hile ile halifelik Muaviye'ye geçti.
·         Bu Olay İslam dünyasının bölünmesine yol açtı. Hz. Ali taraftarlarına Şii, Muaviye’den yana olanlara Emevi, her iki tarafı da tanımayanlara Hariciler denildi.
3.  Nehrevan Savaşı ( 658 ) :
·         Hz. Ali kuvvetleriyle, hariciler arasında yapılan savaşta, Hariciler yenildiler ise de varlıklarına son verilememiştir.
4.  Hz. Ali 'nin Öldürülmesi ( 661 )  : 
·         Hariciler, İslam dünyasındaki karışıklıklara neden olduklarını düşündükleri, Hz. Ali, Muaviye ve Amr İbn Ül As ' ı  öldürmeye karar verdiler. Hz. Ali, zehirli bir kılıçla yaralanarak öldürüldü.
Değerlendirme: 
·         Hz. Ali iç olaylarla uğraşmak zorunda kaldığından, birliği sağlayıp dış fetihlere girişememiştir. Bu nedenle dönemi fetihsiz geçmiştir.
·         Emevi soyu,  iktidarı kaybetmemek için Hz. Ali'nin halifeliğini tanımamıştır.
·         Bu dönemde İslam dünyasında, ayrılıklar baş göstermiştir.

İSLAM TARİHİ

HZ. MUHAMMED DÖNEMİ
Soyu:
·   Hz.Muhammed, Mekke'nin en büyük ailelerinden, Kureyş kabilesinin kollarından biri olan "Haşimoğulları" ndandır.
·         Babası Abdullah, annesi Âmine'dir. Dedesi Abdülmuttalip ise Mekke'nin ileri gelenlerindendir.
Doğumu ve Çocukluğu:
·         571 yılında Mekke 'de dünyaya gelmiştir.
·         Doğumundan önce babası Abdullah’ı, Altı yaşında Annesini kaybetmiştir.
·         Annesinin ölümüyle sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmuttalib’in, sonra da amcası "Ebu Talip" in yanında yaşamını sürdürmüştür.
·         Amcası Ebu Talip'in yanında ticareti öğrenmiş, Arabistan dışında Suriye, Yemen bölgelerini tanımıştır.
Gençliği:
·         Hz. Muhammed, putlara tapmaz, doğruluktan ayrılmaz, yalan söylemez, kimseyi kırmaz özellikleriyle,  akıllı ve olgun davranışlarıyla, doğru sözlülüğü ve güvenilirliğiyle Kureyşliler arasında saygınlık kazanmıştır. Bundan dolayı "Muhammedü'l Emin" ( Güvenilir Muhammed ) denilmiştir.
·         Ticaret işleriyle uğraşan, Kureyş'in saygın ve zengin hanımlarından olan Hz.Hatice'nin yanında çalışmaya başlamış, bir dönem sonra onunla evlenmiştir.
·         Kâbe’nin onarımından sonra kutsal sayılan "Hacer ül Esved" in yerine konulması sırasında, Kabilelerin anlaşamamaları üzerine çözüm için Hz.Muhammed'e başvurmaları, onun saygı duyulan, sorunları çözebilecek güce sahip, uzlaştırıcı, kişilik özelliklerini gösterir.
Peygamber oluşu:
·         Tek bir tanrı, yaratıcı olduğunu düşünen Hz.Muhammed, zaman zaman Mekke yakınlarındaki Hira Mağarasına giderek, burada düşünceleriyle başbaşa kalmıştır.
·         610 yılının Ramazan ayının 27. gecesi Cebrail aracılığıyla ilk vahiy kendisine ulaştırılmıştır.
·         Hz. Muhammed'in İslamiyet'e çağrısı ile ona ilk inananlara ilk Müslümanlar denilir.
·         Hz. Hatice,  Hz. Ali,  Hz. Ebubekir, Zeyd'dir
Mekke Döneminde Meydana Gelen Olaylar:
·         İslamiyet'in giderek yayılmaya başlaması üzerine Mekkeliler, Müslümanlar üzerindeki baskı ve işkencelerini artırdılar. Bunun üzerine Hz. Muhammed, Müslümanlardan isteyenlerin Habeşistan'a göç etmesine izin verdi. Hıristiyan Habeş hükümdarının kendileri gibi tek Tanrı inancını benimsemesi ve Müslümanlara iyi davranacağım düşünmesi Hz. Muhammed'in bu kararı almasında etkili olmuştur.
·         Mekkeliler, Müslümanlarla her türlü ilişkilerini kesmişler. Bu durum üç yıl sürmüştür. Ticarî ilişki ve akrabalık bağları gibi nedenlerle boykot kaldırıldı.
·         Hz. Muhammed'in eşi Hatice ve amcası Ebu Talip'in aynı yıl içinde ölmelerinden sonra Mekkelilerin Müslümanlar üzerindeki baskıları artmış, bunun üzerine Hz. Muhammed, hem İslamiyet'i yaymak hem de güvenilir bir yer bulmak amacıyla Taif  kentine gitmiştir. Ancak Taif'liler Hz. Muhammed’e iyi davranmamışlardır.
·         Medine'deki Hazreç kabilesinden altı kişi, Hac için Mekke'ye geldiklerinde Hz. Muhammed'le görüşmeleri sonucu, İslamiyeti kabul etmişler, dönüşlerinde Medine'de İslamiyet'i yaymaya başlamışlardır. Bunun sonucunda 621 'de bir gurup Medineli, Akabe'de Hz. Muhammed’le görüşmüş, ona bağlı kalacaklarına ve sözlerini tutacaklarına söz vermişlerdir. Bu olaya  " I. Akabe Biatı denilir. "
·         622'de bir gurup Medineli daha, Hz. Muhammed’le Akabe'de yeniden görüşmüş, İslamiyet'in buyruklarını yerine getireceklerine, Hz.Muhammed’i koruyacaklarına söz vermişler ve onu Medine'ye davet etmişlerdir. Bu olaya da II. Akabe Biatleri denilir.
·         Akabe Biatları, Müslümanların Mekke'den Medine'ye göçüne, Hicret’e yol açmıştır.

Hicret  (622-Eylül ) :
·         Hz. Muhammed'in, Müslümanlarla birlikte Mekke'den Medine'ye göç olayına "Hicret" denilir.
·         Mekke'den Medine’ye göç edenlere "Muhacir" , Medine'de onları karşılayıp yardım edenlere "Ensar" denilir.
Sonuçları:
·         Hicret olayı ile İslamiyet'in yayılışı hızlandı
·         Hz. Muhammed ve Müslümanlar, Mekkelilerin baskısından kurtuldu.
·         Medine Emirnamesi ( Anayasası) hazırlanarak uygulamaya koyuldu
·         Hz. Muhammed, Medine'deki Arap ve Yahudi kabileleriyle görüşerek toplumsal barışı sağladı.
·         İslam Devletinin temelleri atıldı.
·         Hicri takvime başlangıç olmuştur.
HZ. MUHAMMED'İN SİYASİ VE ASKERİ ETKİNLİKLERİ
a. BEDİR SAVAŞI  (624)  :
Nedeni: Mekkelilerin, Medinelilere ekonomik baskı yapması üzerine, Hz. Muhammed’in Suriye'den Mekke'ye dönen bir Kureyş kervanını ele geçirmek istemesi.
Gelişme: Mekkeliler yenilgiye uğratıldılar. Bazı Mekkeliler tutsak alındılar. Zengin olanlar fidye karşılığı, okuma yazma bilenler on kişiye okuma-yazma öğretmeleri karşılığı, bazıları da karşılıksız serbest bırakıldılar.
 Sonuçları:
·         Müslümanların ilk büyük savaşı ve başarısıdır.
·         Hz. Muhammed’in dini ve siyasi gücü artmıştır.
·         Putperest kalan Medineliler de İslamiyet'i kabul etmişlerdir.
·         Hz. Muhammed’in esirler, yaralı düşman askerlerinin durumu ve ganimet'le ilgili uygulamaları, İslam Savaş Hukukuna temel oluşturmuştur.
b.  UHUT  SAVAŞI  (625)  :
Nedeni: Mekkelilerin, Bedir savaşı yenilgisinin öcünü almak ve kervan yolları güvenliğini sağlamak istemesi.
Gelişme: Medine yakınlarındaki Uhud dağı eteğinde yapılan savaşta, okçuların yerlerini terk etmeleri üzerine Müslümanlar yenilgiye uğradılar. Hz. Muhammed yaralanmış, amcası Hz. Hamza şehit olmuştur.
Sonuç:
·         Müslümanların yenilmesinin temel sebebi, askerlerden bir bölümünün ganimet paylaşımına yönelerek, yerlerini terk etmeleridir.
·         Mekkeliler, yenilgiye uğratmalarına rağmen, Müslümanları yok edememişlerdir.
c.   HENDEK SAVAŞI  (627)  :
Nedeni: Hayber’de bulunan Yahudilerin, Mekkeliler ve çevre kabilelerle ittifak oluşturarak, Müslümanları yok etmek istemeleri.
Gelişme: Uhud savaşından ders alan Müslümanlar, savunma savaşı yapmaya karar verdiler. İran'lı bir Müslüman olan Selman-i Farisi'nin önerisiyle, Medine'nin saldırıya açık olan yerlerine, insanların geçemeyeceği genişlikte Hendek kazıldı.
Sonuç:
·         Aralarında tam bir anlaşma ve birlik bulunmayan Mekke ordusu istediğini elde edemeyeceğini anlamış ve geri çekilmiştir.
·         Mekkelilerin saldırı gücü tükenmiş ve savunmaya çekilmişlerdir.
·         Müslümanların son savunma savaşıdır. Saldırı sırası Müslümanlara geçmiştir.
ç.   HUDEYBİYE ANTLAŞMASI  (628) :
Hz. Muhammed, Müslümanlarla birlikte Kâbe’yi ziyaret etmek üzere yola çıkmış, ancak Kureyşliler kuvvet göndererek, Müslümanların Mekke'ye girişine engel olmuşlardır. Bunun üzerine Hudeybiye denilen yerde, taraflar arasındaki görüşmelerden sonra antlaşma imzalanmıştır.
Maddeleri:
·         Müslümanlar Kâbe’yi ertesi yıl ziyaret edebilecekler ve üç günden fazla kalmayacaklar
·         Mekkeli bir kimse İslamiyet'i kabul edip, Hz. Muhammed’in yanına sığınırsa, velisinin isteği üzerine geri verilecek, fakat bir Müslüman Mekke'ye sığınırsa geri verilmeyecek
·         Taraflardan her ikisi de istedikleri kabilelerle anlaşma yapabilecekler, fakat askeri yardım yapmayacaklar
·         İki taraf birbirleriyle on yıl savaşmayacaklardı.
Önemi:
·           Mekkeliler, Müslümanların siyasî varlığını resmen kabul ettiler.
·           Barış ortamının oluşması İslamiyet'e geçişi hızlandırdı.
·           Mekke'nin fethi kolaylaştı.
d.  HAYBER'İN FETHİ  ( 629 ) :
Nedeni: Medine'nin kuzeyinde, Şam ticaret yolu üzerinde bulunan Hayber, Yahudilerin elindeydi. Yahudiler Müslümanlar için tehlike oluşturuyorlardı. Buranın alınması aynı zamanda, Şam ticaret yolunun ele geçirilmesini ve güvenliğini sağlayacaktı.
Gelişme: Hz. Muhammed, Haberlilerin savunma yapmasına fırsat vermeden hızlı hareket etmiş, Hayber'i kuşatarak almıştır.
Önemi: 
·         Yahudi sorunu çözümlenmiş
·         Şam ticaret yolunun güvenliği sağlanmıştır.
Not: Yahudilere, ödeyecekleri vergi karşılığı (Tarımdan elde ettikleri ürünün yarısı) topraklarında oturma hakkı tanındı.
e. MUTE SAVAŞI ( 629 ) :
Nedeni: Bir Müslüman elçisinin,  Bizans'a bağlı Gassaniler tarafından şehit edilmesi.
Gelişme ve Sonuç: Hz. Muhammed Zeyd bin Harise ( azatlısı) komutasındaki bir orduyu, Gassaniler üzerine göndermiş, Mute yakınlarında; Bizans -Gassani -Arap kuvvetlerinden oluşan orduyla yapılan savaşı Müslümanlar kaybederek geri çekilmek zorunda kalmışlardır. ( Zeyd ve ondan sonraki iki ordu komutanı şehit olmuş, bunun üzerine yönetimi eline alan Halid Bin Velid, Müslümanları daha fazla kayba uğratmamak için geri çekmiştir.)
Önemi: Müslümanların Bizans'la yaptıkları  ilk savaştır.
f.  MEKKE ' NİN  FETHİ  ( 630 ) :
Nedeni:
·         Kureyşliler, Hudeybiye antlaşması koşullarını, kendi taraflarında olan bir kabileyi destekleyerek bozdular.
·         Kureyşlilerin Müslümanlar aleyhindeki etkinliklerinin sona erdirilmek istenmesi
·         Kâbe' nin putlardan temizlenmek istenmesi.
Gelişme: Hz. Muhammed kalabalık bir orduyla, Mekke'yi her yönden kuşatmış, direnemeyeceklerini anlayan Mekkeliler teslim olmuşlardır.
Önemi: 
·         İslamiyet'in yayılmasını hızlandırmıştır.
·         Arap yarımadasının fethine ortam hazırlamıştır.
·         Kâbe, putlardan temizlenmiştir.
g.  HUNEYN SAVAŞI   ( 630 )  :
Nedeni: Mekke’nin fethi üzerine, İslamiyeti kabul etmeyen Arap kabilelerinin, Taiflilerin de desteğiyle bir ordu hazırlayıp, Müslümanlara saldırmak istemesi.
Gelişme ve Sonuç: Mekke yakınlarındaki Huneyn vadisinde yapılan savaşı, Hz.Muhammed komutasındaki Müslümanlar kazandılar. Kaçanlar Taif' e sığındı.
h.  TAİF'IN KUŞATILMASI  (630)   :
Huneyn savaşından sonra, Hz. Muhammed, Taif'i kuşatmış, ancak burasının savunmaya elverişli konumundan dolayı başarılı olamamış, kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmıştır. Taifliler bir yıl sonra kendileri İslamiyet'i kabul etmişlerdir.
ı.  TEBÜK SEFERİ    (631)   :
Nedeni:
·      Bizans İmparatoru Herakleios' un, İslamiyetin yayılmasını engellemek amacıyla, büyük bir orduyla Arap Yarımadası üzerine sefere çıktığı haberlerinin ( söylenti ) alınması.
·         Bunun üzerine Hz. Muhammed’in, Mute yenilgisinin olumsuz etkilerini silmek ve Bizanslıların Arabistan'a girmesine engel olmak istemesi.
Önemi:
·         Hz. Muhammed'in son seferidir.
·         Hz. Muhammed döneminde Müslümanlar en geniş sınırlara ulaşmışlardır.
HZ. MUHAMMED' İN SON ZAMANLARI VE VEFATI:
 a. VEDA HACCI VE VEDA HUTBESİ:
Hicret'in onuncu yılında Hz. Muhammed Mekke' ye Hacca gitmiştir. Bu onun son ziyareti olduğu için Veda Haccı ( Haccü'l Veda ) olarak, burada Müslümanlara yaptığı konuşma da "Veda Hutbesi " olarak adlandırılmıştır. Veda Hutbesi'nde Hz. Muhammed; bütün insanların eşit olduğunu, Müslümanların kardeş olduğunu, birbirlerinin canlarına ve mallarına kastetmemelerini, kötü alışkanlıklardan vazgeçilmesini, kadınlara iyi davranılmasını, istemiştir.
b.      HZ. MUHAMMED'İN VEFATI  (632):
Hz. Muhammed, Veda Haccı'ndan sonra Medine'ye dönmüş, Bizans'a karşı yeni bir sefer hazırlığında iken hastalanarak, 8 Haziran 632 tarihinde altmış üç yaşında iken vefat etmiştir.

DİĞER TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI

İSKİTLER:
Ø  MÖ. VII. yüzyılda batıya doğru göç ederek Karadeniz'in kuzeyinden Tuna nehrine kadar uzanan topraklara yerleştiler.
Ø  Batı kaynakları bu topluluğa İskitler, İranlılar ise Sakalar adını vermişlerdir.
Ø  Çok uluslu bir devlet olan İskitlerin yönetici kesimi Türklerden meydana geliyordu. Yaşayış ve inanışları Türklerle aynıydı.
Ø  Alper Tunga Destanı en önemli edebi eserleridir.

AKHUNLAR:
Ø  Hunların soyundan gelmektedirler.
Ø  Afganistan'ın batısında MS.350 yıllarında kurulan bu Türk Devleti HEFTAL isimli hükümdarından dolayı EFTALİT DEVLETİ diye de anılır.
Ø  Sasani ülkesinde çıkan Mazdek isyanının bastırılmasında büyük rol oynadılar.
Ø  Göktürklerin batı kanadı yöneticisi İstemi Yabgu tarafından yıkıldılar.

AVARLAR:
Ø  Arapların ve Bizanslıların Avar, Çinlilerin Juan Juan dediği bu topluluk Büyük Hun İmparatorluğunun yıkılmasından sonra Orta Asya’ya hâkim olmuşlardır.
Ø  552 yılında Orta Asya'daki Avar Devletine Göktürkler son verince, batıya doğru göç eden Avarlar, Romanya’da yeni devletlerini kurdular.
Ø  Bizans’la mücadeleye başlayan 619 yılında tek başına, 629 yılında da Sasanilerle birlikte İstanbul'u kuşattılar.
Ø  Slav topluluklarını göç etmeye mecbur ederek, bunların Doğu Avrupa ve Balkanlara yerleşmesini sağladılar.
HAZARLAR:
Ø  Orta Asya’da Göktürk hâkimiyetinde yaşayan hazarlar, bu devletin yıkılmasından sonra Hazar Denizi ile Karadeniz arasındaki bölgeye göç ederek yerleşmişlerdir.
Ø  Bizans’la işbirliği yaparak Sasanilerle mücadele eden Hazarlar, bu devletin zayıflamasında büyük rol oynamışlardır.
Ø  Hz. Osman döneminde Müslümanların Kafkasya’ya yerleşmesine engel olmuşlardır.
Ø  Museviliği benimseyen Hazar hakanı, ülkesinde sağladığı inanç özgürlüğü sayesinde gerek Hıristiyanlar, gerek Museviler ve gerekse Müslümanlar Hazar ülkesinde serbestçe yaşamışlardır.
Ø  X. yy da Peçenek saldırıları ile zayıflayan Hazar Hakanlığına Ruslar son vermişlerdir.

BULGARLAR:
Ø  Batı Hunları ile Ogur Türklerinin kaynaşması sonucu ortaya çıkan Türk topluluğuna BULGARLAR denir.
Ø  GökTürk devletinin yıkılmasından sonra Karadeniz’in kuzeyinde Büyük Bulgarya adıyla bir devlet kurmuşlardır.
Ø  Bu devlet kurucusu Kubrat’ın ölümünden sonra Hazar devleti tarafından yıkılmıştır.
Ø  Devletleri yıkılan Bulgarlar iki kola ayrılmışlardır. Birinci kol göç ederek Tuna nehri kıyılarına gelerek ve buraya yerleşirken, ikinci kol ise Volga ırmağı kıyılarına yerleşmişlerdir.
TUNA BULGARLARI:
Ø  Büyük Bulgarya devletinin yıkılmasından sonra Tuna boylarına (Bugünkü Bulgaristan topraklarına) yerleşen Bulgar Türkleri burada Tuna Bulgar Devleti adıyla bir devlet kurmuşlardır.
Ø  Kurum Han zamanında İstanbul’u kuşattılar. (Avarlardan sonra İstanbul’u kuşatan ikinci Türk Devletidir.)
Ø  Tuna Bulgarları Boris Han zamanında Hıristiyanlığı benimsemişlerdir. Zamanla kalabalık Slav toplulukları arasında kimliklerini kaybederek Slavlaşmışlardır.
 KAMA (İTİL) BULGARLARI:
Ø  Büyük Bulgarya devletinin yıkılmasından sonra Volga boylarına yerleşen Bulgarlar burada Kama Bulgar Devletini kurmuşlardır.
Ø  X. Yy da hükümdarları Almış han zamanında İslamiyet’i benimsemişlerdir.
Ø  1236 yılında Moğol egemenliğine giren Kama Bulgarları bugün Rusya’da yaşayan Kazan Türklerinin esas kitlesini oluşturur.

MACARLAR:
Ø  Fin-Ugor kavimlerinin, On Uygur kaviyle kaynaşması sonucu ortaya çıkmış bir Türk kavmidir.
Ø  Kavimler göçü sonrası orta Avrupa’ya giderek bugünkü Macaristan topraklarına yerleşmişlerdir.
Ø  XI. yy da Hıristiyanlığı kabul etmişler ve zamanla Türk kültüründen uzaklaşmışlardır.

OĞUZLAR:
Ø  Önceleri Göktürk ve Uygur hâkimiyetinde yaşayan Oğuzlar, bu devletlerin yıkılmasından sonra Aral Gölü civarına yerleşmişler ve burada Oğuz Yabgu Devleti adıyla devlet kurmuşlardır.
Ø  XI. yy da İslamiyet’i kabul eden Oğuzlar, Selçuklu ve Osmanlı devletinin de kurucularıdır.

PEÇENEKLER:
Ø  Önceleri Orta Asya’da yaşayan Peçenekler, Karluk baskısı sonucu Hazar Denizi civarına yerleşmişler ama bu bölgede de Hazar ve Oğuz baskısı ile tutunamayarak Balkanlara göç etmişlerdir.
Ø  Rusların güneye inmesini engelleyen Peçenekler bağımsız devlet kuramamışlardır. Çoğunlukla Bizans ordusunda paralı asker olarak görev yapan Peçenekler Malazgirt savaşına da Bizans ordusunda katılmışlardır. Ancak rakiplerinin de kendileri gibi Türk olduğunu anlayan Peçenek askerlerinin bir kısmı Selçuklu safına geçerken, bir kısmı da savaşmayı reddederek geri dönmüşlerdir. Bizans’la bu olaydan sonra arası açılan Peçenekler Bizans’ın Kıpçaklarla işbirliği yapması sonucu ortadan kaldırıldılar.

BAŞKIRTLAR:
Ø  Başkırtlar, Beş Ogur Türklerinden gelmektedir.
Ø  X. yy da Volga boylarında oturmaktaydılar.
Ø  Moğol istilası sırasında Moğol egemenliğine giren Başkırtlar, daha sonra Rus egemenliğinde kalmışladır.

SABİRLER:
Ø  Önceleri Issık göl civarında hun egemenliğinde yaşayan Sabirler, daha sonra Avarların baskısı ile batıya göç etmişlerdir.
Ø  Anadolu’ya akın yapan ikinci Türk kavmidir. (İlk olarak Hunlar Anadolu’ya akınlar düzenlemişti)
Ø  Sasanilerle anlaşarak Bizans’a karşı savaştılar.
Ø  Bugünkü Sibirya bölgesine isim veren Türk kavmidir.

TÜRGEŞLER:
Ø  Önceleri Göktürk hâkimiyetinde yaşayan bu kavim, Göktürk devletinin yıkılması ile bağımsızlığını ilan etti.
Ø  Kurucusu Baga Tarkandır.
Ø  Kendi adına para bastıran ilk Türk devleti Türgeşlerdir.
Ø  Sulu Kağan zamanında Emevilerle mücadele ederek, Türkistan’ın Araplaşmasını önlemişlerdir.
Ø  Karluklar tarafından yıkılmışlardır.

KARLUKLAR:
Ø  Uygur ve Karahanlı devletlerinin kurulmasında etkili olan Türk boyudur.
Ø  Talas savaşında Çinlilere karşı Arapları destekleyerek, Orta Asya’nın Çin egemenliğine girmesini engellemişlerdir.
Ø  İslam’ı kabul eden ilk Türk boyudur.

KIRGIZLAR:
Ø  Önceleri Hun, Göktürk ve Uygur hâkimiyetinde yaşadılar.
Ø  840 yılında Ötüken’i alarak Uygurlara son verdiler.
Ø  Türklerin anayurdunu Moğollara karşı koruyamayarak Moğol hâkimiyetine girdiler.
Ø  Kırgızlara ait Manas destanı dünya tarihinin en uzun ve hala devam eden tek destanıdır.
Ø  Rusların Orta Asya’yı ele geçirmesi ile Rus egemenliğine girdiler.
Ø  1991 yılında bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Ø  Bugünkü başkentleri Bişkektir.